İNSANI ÖLDÜREN SİHİRLİ MİNERAL: “KATİL TOZ ASBEST”
İçerik
Asbest Nedir?
İİnsanı Öldüren Sihirli Mineral Katil Toz Asbest Ticari adı amyant olan asbest, magnezyum silikat, kalsiyum-magnezyum silikat, demir –magnezyum silikat birleşimindeki esnek, lifsi ve iğnemsi yapıda bir grup mineralin ortak adıdır. Asbestin tüm formları Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından “1. DERECE KESİN KANSEROJEN” olarak tanımlanmıştır.
Endüstride 19. yüzyıldan beri kullanımda olan bu mineral “ölümsüz” anlamına gelen Yunanca kelime türevinden gelmiştir. Güçlü bir mineral olması yok oluşunu imkansız kılar.1200°C’ nin üzerinde erime noktası olması ve Dünyamızda henüz bu şekilde yakma teknolojisinin ARGE çalışmalarında olması ölümsüz oluşunu desteklemektedir. Asbest 3000 den fazla kullanım alanına sahiptir. Türkiye ise asbest rezervi açısından Dünyada ilk 10 ülke arasındadır. Isıya, aşınmaya, kimyasallara, neme ve korozyona karşı dayanıklı oluşu, endüstriyel bazda kullanımı tetiklemiştir.
Asbest Nasıl Karşımıza Çıkıyor, Sağlığa Zararları Nelerdir?
Asbesti çevresel ve endüstriyel olarak ikiye ayırmamız gerekir. Çevresel asbest doğanın rezerv kaynağı olarak bize sunduğu araziler ki Türkiye bu anlamda bir cennet. Ama maruziyetten dolayı uzun vadede insan bünyesine verdiği zarar dehşet verici. Mineralin tozumasıyla insanlar tarafından düzenli solunuyor olması kanser için ana sebeplerden birini oluşturuyor. Diğer konu ise endüstriyel alanda kullanımı ki aslen yasal bazda kullanımı yasak lakin son dönemde yapılan araştırmalarda görülüyor ki hala kullanılan alanlar ne yazık ki mevcuttur. Dünyada 125 milyon insan asbeste maruz kalıyor. Yılda 300.000 kişi asbestin iyi huylu dediğimiz solunum hastalıklarına, Yılda100.000 üzerinde insanın asbest kaynaklı hastalıklardan ölümü bekleniyor.
Tabi bu rakamlar meslek hastalıkları ve kırsalda asbestle temaslı insanların sayısıdır. Asıl endişemiz ülkemizde başlanan kentsel dönüşümdeki milyonlarca yıkılacak binalardan ortama yayılacak asbest tozları bu rakamları alt üst edecektir. Ayrıca asbestli içme suyu boruların değişimi konusunda tüm belediyeleri destekliyoruz. Zira asbestin böbrek kanseri yaptığına dair bazı bulgular var bu konuda yurtdışındaki bilimsel çalışmaları yakından takip ediyoruz.
Ocak 2021’de tamamlayıp kamuoyu ile paylaştığımız “PUDRADA ASBEST TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR” araştırmamız sonuçlandı ve maalesef çok üzücü sonuçları ortaya çıkardı. Bu analizler gösterdi ki her dört bebek pudrasının bir adedinin kanser yapıcı özelliği olan asbest içermesiydi. Aynı çalışmayı makyaj malzemelerinde ve çocukların kullandığı sulu boya, pastel boya ve resim kağıtlarında da yapacağız. Talk genellikle asbest minerallerinin yakınında doğal olarak bulunduğundan, madencilik işlemleri sırasında asbest mineralleri ile kolayca kontamine olabilmektedir. Saf talk kendi başına güvenli kabul edilebilir, ancak asbestle kirlenmiş talk, onlarca yıldır bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle asbestle kirlenmiş talk pudraları kullanan kadınlarda “yumurtalık kanseri ve kısırlık” gibi rahatsızlıklar oluşabilmektedir. Ayrıca solunum yoluyla asbeste bağlı hastalıklar; akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğeri saran zarın kalınlaşması ve kireçlenmesi, akciğer dokusu içerisinde asbest liflerinin birikmesi (asbestozis), akciğerleri ve karın boşluğunu saran zarın kanseri (mezotelyoma) ve akciğer kanseridir.
Nasıl Korunabiliriz?
Öncelikle evimizde asbest olma ihtimali üzerine şunu bilmeliyiz; asbestten yapılmış bir ürünü veya evimizin marley döşeme kaplaması ve yapıştırıcısı, duvar-tavan boyası, ısı yalıtımı vb. kısımların tozuması önlenmelidir. Bu yüzden kentsel dönüşümdeki yıkımlardaki toz kitlesel asbest maruziyetine dönüşebilecek bir felakete yol açabilir. Asbest tozuduğu zaman nanometre ebatlarına kadar küçülen canavara dönüşen dikensi bir tozdur. Pudra ve makyaj ürünleri üzerinde mutlaka “Asbest İçermez” ibaresi bulunmalıdır. Kentsel dönüşümün Kansere dönüşmemesi için Belediyelerin asbest ve benzeri tehlikeli maddelerin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, yıkımda tehlikeli madde maruziyetinin önlenmesi yıkımın en önemli adımı olup, yıkılacak binaların asbest ve benzeri malzemelerden temizlenmeden ana yıkıma geçilmesine kesinlikle izin vermemesini sağlamaktır. Bu konuda Yönetim Kurulu Başkanı olduğum Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD)olarak ücretsiz ve sertifikalı ASBEST FARKINDALIK EĞİTİMİ vermeye devam etmekteyiz. Eğitimini tamamlayan kişiler “ASUD GÖNÜLLÜSÜ” olarak önce kendilerini, sonra ailelerini ve güçleri oranında çevrelerini asbestten korumaktadırlar. ASUD Derneği olarak Sosyal sorumluluğumuz ve toplumumuza karşı görevlerimizi yerine getirmek ve asbest ile ilgili hem yerel yönetimlerde hem de toplumda farkındalık yaratmak amacı ile çıktığımız yolda Gönüllülerimiz ve Uzmanlarımızla mücadele vermeye devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki Asbest Tehlikesini top yekün bir mücadele ile yok edebiliriz.
İNSANI ÖLDÜREN SİHİRLİ MİNERAL: “KATİL TOZ ASBEST”