Bu makalede kültürü oluşturan faktörler üzerinde duracağız. İş sağlığı ve güvenliği alanında çalışma yapan birçok kişi kültür kavramı ile sık sık karşılaşmaktadır. Kültür kavramının tanımını önceki makalelerimizde ele aldık.
Kültürü Oluşturan Faktörler
İçerik
Kültür bir toplumun yaşama biçimi olarak da ifade edilebilir. Kültür kavram olarak soyut bir olgudur. Kültür kavramı bir toplumun yaşama tarzını simgeleyen bir soyutlamadan ibarettir. Toplumlar farklı biçimlerde yaşamaları nedeni ile farklı kültürlere sahip olurlar. Yani kültürleri farklılaşır. Ancak, bütün toplumlarda kültürü oluşturan temel faktörler vardır, ancak önemleri farklıdır. Kültürü oluşturan başlıca faktörleri şöyle ele alabiliriz.
Dil
Dil, kültürün en önemli parçası ve taşıyıcısıdır. Dil, kültürün bütün unsurlarının, nesilden nesile aktarılmasına, kişiler arası iletişime ve sosyal ilişkilerinin düzenlenmesine aracılık etmektedir. Bu temel eleman, kültürün öğrenilmesine, manaların simgelenmesine yardımcı olur.
Din ve İnançlar
Din ve inançlar da kültürün temel öğesini oluşturur. Her toplum şu ya da bu biçimde bir dine sahip olmuştur. Din insanlarda ortak duygu ve inançların gelişmesinde önemli bir toplumsal kurumdur. İnanç ise bireyin dünyasının bir yönüne ait algı ve bilgilerin devamlı bir organizasyonudur. İnsanlar belirli konularda belirli inançlara sahip olabilirler. İnançlar arasındaki benzerlikler ne kadar çok ise o toplumun kültür inançları da o derece kuvvetli olur.
Değerler
Değerler, kişiler, gruplar ve toplumları ayıran önemli hislerin oluşturduğu kavramlar ve fikirlerle ilgili topluluklardır. Değerler bireylerin düşünce, tutum ve davranışlarında birer standart ya da ölçüttür. Dolayısıyla değerler örgüt içinde başarıyı tanımlayan ve standartlarını koyan kavramlar ve inançlardır.
Normlar
Normlar, belirli rolleri olan kişilerin uymaları gereken kurallar, emirler ve ölçülerdir. Bir toplumun kültürü geniş ölçüde normlardan oluşur. Kültürel normlar kültürel değerlere dayanır ve bu değerler kişilerin hedefe ulaşmak için seçecekleri yolları sınırlar, neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirler, davranışları yönetir.
Simgeler
Simgesiz toplum yoktur ve dil de aslında sesler ve işaretlerden oluşan bir semboller sistemidir. Sosyal grupların birliği, semboller aracılığı ile belirtilir. Meselâ bayrak, aynı gruba mensup olanlar için birleştirici bir araçtır. Dillerin yüzyıllar içinde birliklerini koruyabilmeleri çok geniş semboller sistemine dayanmaları sayesinde mümkün olmuştur. Sembolleri etkili biçimde kullanılması, liderliğin önemli yetenek niteliklerinden birisidir. Simgelerin ifade ettiği anlamlar aynı kültürlerde yaşayan insanlar için aynıdır. Çünkü, kültürleri farklı olması simgesel farklılıkları da getirir.
Tutumlar
Hepimizin çevremizdeki insan, nesne, fikir, kurum ve olaylara ilişkin değişik tutumlarımız vardır. İnsan, nesne, fikir, kurum ve olaylara ne şekilde tepkide bulunacağımız büyük ölçüde tutumlarımız tarafından tayin edilir. Bu nedenle, tutumlar bir hüküm ya da karar vermeden önce bilinmesi gereken genel şartlar ve hükümleri düşünsel yönüyle ilgilidir. Tutumlar kültürün manevi yönünü oluştururlar. Dolayısıyla davranışların önceden kestirilebilmesi ve kontrol edilmesini sağladığı için tutumlar göz ardı edilemezler.
Örf ve Adetler
Toplum içinde insanların günlük tavır ve hareket usullerini ve yaşama yöntemlerini düzenleyen kurallar vardır. Bu kurallar uzun zamanlardan beri yerleşmişlerdir. Bir takım sosyal baskılar insanları bu kurallara uymaya zorlamaktadır. Söz konusu kurallar nasıl kendiliğinden oluşmakta iseler, aynı şekilde kendiliklerinden silinip ortadan kalkmaktadırlar. Bu kurallara “adetler”, “örfler” adı verilmektedir.
Yasalar
Toplumun yetkili organlarının kararlaştırması halinde geleneklere aykırı hareketler resmi yaptırımlı cezalarla karşılaşırlar ki bunlar da yasalardır. Yasalar kendilerinde sapılması halinde, toplumun örgütlenmiş ve zor kullanılmasını belirleyen müeyyidelerle rasyonel olarak desteklediği sosyal kurallardır. Bu kurallar, arkalarında Devletin zorlayıcı desteğini bulmaktadırlar. Yasalar örf ve adetlerden farklı olarak, bilerek ve istenerek yaratılır ve yürürlüğe konulurlar.
Ahlak Kuralları
Ahlak kuralları sosyal hayatta bireylerin birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen kurallardır. Ahlak kurallarının yaptırımı, yani ahlak kurallarının emir ve yasaklarına aykırı davranışlarda bulunanların karşılaşacağı tepki manevidir. Bu yaptırım ayıplama ve küçük görme şeklinde ortaya çıkar. Herhangi bir kimse ahlâk kurallarının emir ve yasalarına, ancak toplumun kendisi hakkında kötü bir değer yargısına varmasından, ayıplanmasından, küçük görmesinden, lanetlemesinden ve nihayet ilişkisini kesmesinden korktuğu ve çekindiği oranda uyar.
KAYNAKLAR
[1] KÖSE S., TETİK, S, ERCAN C., Örgüt Kültürünü Oluşturan Faktörler, Yönetim ve Ekonomi Ders Notları, Celal Bayar Üniversitesi, İ.İ.B.F., Cilt 7, Sayı 1, MANİSA, s.224 (2001)